My Board

Tam Versiyon: Kardiyoloji Uzmanı Dr Emre Ertürk , Önleyici kardiyoloji
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
Kardiyoloji Uzmanı Dr Emre Ertürk , Önleyici kardiyoloji, önceden bilinen bir kalp hastalığı olmayan kişilerin gelecekte kalp hastası olma riskini belirleyip önlem almaya ve bu bağlamda kişilerin kalp krizi ya da inme geçirme riskini azaltmaya odaklanan çalışmalar bütünüdür. Yani hastalık başa gelmeden, İş işten geçmeden önlemini almaya çalışmak da diyebiliriz.
Örneğin dişlerinizi düzenli fırçalamaz, kontrole gitmez ve çürük olduğunda da dolgu yaptırmazsanız sonrasında dişiniz kanal tedavilik olur, o aşamayı da kaçırırsanız Allah korusun dişinizi kaybedebilir ve hatta daha da ciddi sağlık problemleri ile karşılaşabilirsiniz. Kalp ve damar hastalıklarının gelişimi de buna benzer. Zamanında risklerinizin farkına varmaz ve önlem almazsanız bir süre sonra kalp krizi ya da inme ile karşılaşmanız da şaşırtıcı olmayacaktır. Tabi ki sonuçları da ağrıyan dişinize benzemeyecektir.
Peki biz hekimler önleyici kardiyoloji adına ne yapıyoruz?
Öncelikle hastalarımız ile konuşarak,  muayene ederek ve tarafımıza sunmuş oldukları geçmiş tıbbi raporlarını inceleyerek öğrendiğimiz bilgileri, hastaların ihtiyaçlarına göre belirlediğimiz çeşitli kan/idrar tahlilleri ve diğer kardiyoloji tetkiklerinin sonuçları ile birlikte değerlendirerek hem hastaların gelecekte kalp damar hastalığına yakalanmasına neden olabilecek kişilerin o an için sahip oldukları risk faktörlerini belirler ortaya koyarız hem de tüm bu risk faktörlerini üst üste koyarak kişilerin kalp damar hastalığına yakalanma açısından genel risklerini hesaplarız.
Sonra ise her bir birey için tespit etmiş olduğumuz risk faktörlerini tek tek ortadan kaldırmaya yönelik olarak kişiye özel tıbbi plan ve stratejiler geliştirir  ve titizlikle de bu planların işleyiş ve sonuçlarını takip ederiz.
Peki neden kişiye özel dediniz?, bunun herkes için geçerli ve kolay bir yolu yok mu? Diye sorabilirsiniz. 
Maalesef yok, çünkü kalp damar hastalıklarının bir bireyde ortaya çıkma mekanizması oldukça kompleks ve risk faktörü dediğimiz onlarca değişik faktörden etkilenen bir yapıya sahip. Her insanda bu faktörlerin değişik tiplerinin farklı kombinasyonlarla mevcut olduğunu ve her insanın bünyesinin de bu faktörler ile etkileşiminin farklı düzeylerde olduğunu düşünecek olursak olayın aslında ne kadar karışık olduğu kolayca anlaşılabilir. Yani aynı sigarayı ayni süre ve miktarda içen ya da aynı kolesterol düzeyine sahip olan iki insandan birinin erkenden kalp krizi geçirip hayatını kaybetmesi, diğerinin ise 80 yaşına kadar doktor yüzü görmeden yaşayabilmesi nadir rastlanan bir durum değil. Yani teorik olarak aynı risklere sahip gibi görünen iki insan arasında bile pratikte ciddi farklılıklar gözlenebiliyor. Bu nedenle günümüzün “düzenli egzersiz yapın, sağlıklı beslenin, kilo almayın” gibi bir plana programa bağlanmamış klişe önerilerinin kalp damar hastalıklarının ortaya çıkmasında önleyici etkisinin tam yeterli olmadığını düşünüyorum, çünkü herkesin bünyesi de, sahip oldukları risk faktörleri de birbirinden oldukça farklı ve bu nedenle de korunmanın da tedavinin de kişiye özel olarak planlanması gerekiyor. Yani “hastalık yoktur, hasta vardır” diye düşünmek gerekir.
Biz bu önlemeye yönelik planlamayı kendimiz yapamaz mıyız? İlla doktora mı gitmemiz lazım? diye soracak olursanız. Şunu diyebilirim ki elbette herhangi bir meslektaşıma danışmadan kabaca düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, kilo kontrolü, zararlı alışkanlıklardan kaçınma gibi önlemleri benimseyerek elinizden geldiği kadar sağlıklı kalmaya çalışabilirsiniz ancak gerçekçi olmak gerekirse bu tercihin herhangi bir meslektaşımın profesyonel bakış açısı ile yapacağı derinlemesine bir inceleme sonucu kişiye özel olarak planlayacağı bir korunma, önleme stratejisinin yerini tutacağını düşünmüyorum açıkçası. Yani kalp damar hastalıklarına daha yakalanmadan önlem almak isteyen bir kişinin kendi başına çabalamasından ziyade profesyonel bir yaklaşım için “önleyici kardiyoloji yaklaşımını benimsemiş bir meslektaşımla bağlantı kurmasını öneririm.
Sağlıklı, huzurlu ve mutlu günler dilerim.